köylerde kimsenin kalmaması

• (bkz: tersine göçün başlaması)
• yaşlılar var onlarda genç olsa kalmazdı zaten oralarda
  türk köyleri yaşanası değil demek.
  asırlarca imkansızlıktan mı yaşamışlar yani orada
  kafam karışık
• eskiden köylerde para yoktu diye herkes çoçuk okusun iş sahibi olsun diye uğraşırdı şimdi köyde kalma veya köye dönme derdinde allahtan trakya da köyler yakın kopmadık
• mesele sadece köyde yaşamak değil köyde yaşarken üretebilmek.
  ege akdeniz köyleri belki hala üretiyor. ama bunun dışındaki beş bölgede özellikle iç anadolu ve karadenizde köyler hiç bir şey üretmiyor. üretemiyor çünkü en genci ellisini geçmiş.
  söylenecek çok şey var tersine göç teşvik vs. vs. hiç biri bu saatten sonra işe yaramaz yaşam ebeveynlerden öğrenilen tecrübelerin sonrası nesile aktarılması ile gelişir. yüz yıllardır asırlardır bu böyle gelmiştir.
  ancak şu an köyde yaşayabilecek tecrübe sahibi insanlar bu tecrübeyi sonraki nesile aktaramıyor nesiller arasındaki tecrübe aktarımı koptu.
  çünkü köyde yaşıyorsan her işini kendin yaparsın her şeyini kendin üretirsin dışarıdan alışverişin sınırlıdır.
  tarlayı ekmeyi biçmeyi bileceksin sulu tarım yapıyorsan tarlayı sulamayı bileceksin ektiğin ürünü ne zaman ekeceğini ne zaman hasat edeceğini ne zaman sulayacağını bileceksin, depolayacaksan nasıl depolayacağını bileceksin, duvar örmeyi bileceksin, traktörün lastiği patlarsa bunu tamir etmeyi bileceksin, hayvanın doğum yapacaksa onu doğurtmayı bileceksin, hayvana iğne yapılacaksa onu bileceksin, soba yakmayı bileceksin, süt sağmayı bileceksin, peynir yapmayı bileceksin, yoğurt yapmayı bileceksin, hayvanın duruşundan hasta olup olmayacağını bileceksin, hayvanın tavır davranışların üreme isteğini anlayıp tosun ile uygun romantik ortam sağlamayı bileceksin, ağaç budamayı bileceksin, budama zamanını bileceksin, bulgur kaynatmayı bileceksin, meyve ağacın varsa topladığın ürünlerin fazlasını değerlendirmeyi bileceksin, yani bileceksin de bileceksin.
  kalkıp gidelim köye de biz bunların hangisini biliyoruz işin felaket tarafı bütün bunları bilen neslin sonundayız yirmi otuz yıla kalmaz köy yaşamının gerektirdiği tecrübeyi bilen hiç kimse kalmayacak.
• akp'nin ülkeye ihanetlerinden başka bir tanesi. köylerde akp'nin oy oranı daha yüksek olduğu için belediye seçimlerinde köy oylarını da hesaba katabilmek için köyleri mahalle yaptılar. köy hizmetleri kurumunu kapattılar. tarımı ve tarımcılığı bitirdiler. rant peşinde imara açılan araziler ile köyleri, kasabaları şehirlere akın ettirdiler.
• eyt yerine gerçek emekçi yaşlılara bir takım teşvikler verilseydi köylerimiz boş olmazdı. en azından emekli adama bir köy evi yardımı olurdu. hadi gençleri geçtik onlar zaten gitmiyor köylerde yaşlıda kalmadı.
• mazot pahalı.
  haliyle gübre pahalı. üretim zahmetli.
  nüfus eskisi kadar çok olmamakla birlikte köylerde okuma oranı da arttı.
  şehir hayatındaki kölelik de köydeki gençlere ışıltılı geliyor.
  türk insanı eskinin aksine konforuna daha da düşkün.
  türk insanı eskinin aksine daha tembelleşti.
  teknolojinin ve internetin köye girmesi ile birlikte yeni nesile köy cazip gelmemeye başladı.
  ülkenin geleceğini kimse düşünmez oldu. kimse üretelim diyemiyor da demiyor da.
  
  üretici azalınca köyde kalıp köyün ve üretimin zahmetini çekenler bir şekilde kazanıyor.
  avrupa köylüsündeki modernlik ve medeniyet yok. avrupadaki veya balkanlardaki adamlar hem çalışıyor hem yaşamayı biliyorlar.
  
  köyler emekli yeri oldu. o akp li dayılar var ya 10 bine eyvallah geçinirim diyen. işte onlar yazları köye gidiyor. kışlık erzağını bahçeden bağdan hazırlıyorlar. paranın bereketli olduğu zamanlarda evlerini de almışlar kira dertleri yok. faturaları ödeyip gezmeden görmeden yaşayıp şükür ediyorlar. gençlerin halinden de anlamıyorlar. çıkar telefonu falan diyorlar.
  
  bu ahvalde haliyle çoğu köyler boş veya sadece yazları emekliler ve gurbetçiler sayesinde dolu.
  
  köyler tekrar dolup üretmedikçe kalkınma şansımız yok. şehirler bu kadar insanı kaldıramaz.
  muhtemelen eninde sonunda mecburen köylere döneceğiz.
• giderek kalabalıklaşan köyler görüyorum. bir köye göçen sülale bile. ki yaşadığım şehir ülkenin en çok köyü olan şehri çanakkale. köyden köye değişiyor sanırım.
• muhteşem bir tespit. tek bir insan bile yok. güzel bir gözlem. araştırıldığı belli, üzerinde çalışıldığı, etkileyici olsun diye azıcık süslendiği belli tespitin.
  
  kimse kalmadı köylerde. yavaş yavaş, mississippi'nin terkedilmiş kasabaları gibi oldu köylerimiz. kadın bile yok. bir bar var ve tahta kapısı iki yana açılıyor. bir sürü kurumuş külotluçorap asmış kadınlar kapıya. sürtünmüşler ahşaplara gitmeden. sanki doğdukları topraklara son bir hediye vermişler, biz de almışız gibi hissediyor insan. şerif'in merkezi olması gerekirken muhtar var, jandarma var bizde de. toprak kurumuş, güneş yakıyor, çeşmenin önüne herkes sütyenini bağlamış. "kaçarken sütümü de burada bıraktım" demek bu. sütyen büyütmedir, yaratma gücünün bir parçası olan sütü simgeler. fetiş sanmayın yani bu çeşme olayını.
  
  kimse istemez toprağını bırakmayı. akp, mısıra zam yaptı bu bir. şekersiz ürünler, mazot zamlandı. sulayıcılar, artık en düşük 400 dönüm arazilere gönderilecek. işim gereği amerika'nın tümünü ve avrupa'nın yarısını gezdim. köyler her yerde doluydu. çünkü üretime teşvik sonsuz. kötüleyiciler var. fransız bir köylüye paris deyin kötüler. bizim köylüleri serbest bırakmışlar, boş boş konuşuyorlar. çukurovada pamukta iyi para varmış diyor birisi, bir diğeri istanbul'un taşı toprağı altına sığınıyor. herkes dağılıyor.
  
  ve biliyor musunuz? şimdi sıkı durun: bunlar hep özal kalıntıları. şaşırmayın. biliyorum,, "yok artık ebeni sikim o nasıl tespit, içime saplandı kitap mısın din mi lan sen" gibi tepkiler verdiniz içinizden. boş ve donul bakan gözleriniz, terminator'un gözünde yanan kırmızı ışık gibi bir an parladı. yemin ederim doğru. tespitim orjinaldir.
  
  "bro özal"
  
  yazıp geçerim normalde. burası başka işte. ilk gönül dostu olan sözlük. uzun uzun anlatmak istedim bunu. köy enstütüleri ile ilgili de bir fikrim var ama bende kalsın o şimdilik. düşer bayılırsınız şimdi tütsü gibi erirsiniz pat pat neme lazım.
• altyapı, eğitim ve sağlığa ulaşımı olmayan veya zor olan yerlerde kimse yaşamak istemez.